Gençlerbirliği maçını hep birlikte izledik.
Tüm stadyum gibi bizlerde hop oturup hop kalktık.
Son vuruşlardaki beceriksizlikler, sanki hafta boyunca after partilerden çıkamamış ve hiç idman yapamamış gibi haller..
9 kişi kalmış bir takım..
Hem de şimdiki puan durumuna göre rakibin..
Ve kendi sahanda.
30 dakikaya yakın 11-9 oynanan oyun.
Evet..
Neresinden bakarsanız Rezalet.
Ama, bu iş çocuk oyuncağı değil.
Yok ''Bonservissiz oyuncu alınmış''
Yok ''Bu oyuncuları kim getirmiş''
vs.. vs.. vs..
Tabii..
Alıştık, 3-5 milyon Euro verip transfer yapılmalıydı.
Kayserispor'un geleceğini yine, keyfi ödemelere satmalıydı.
Sonra o paralar ödenemeyip, transfer tahtası kapanmalıydı.
Bizler aylarca, ''Tahta açılacak mı?'' sorusuyla meşgul olmalıydık.
Kayserispor-Gençlerbirliği maçıyla aynı saatte Fenerbahçe-Antalyaspor karşılaşması vardı.
Adamlar, 25 Milyon Euro'ya Kerem Aktürkoğlu'nu aldı.
Yılın transferi deniyordu.
2-0'da galip gelinmesine rağmen en çok eleştirilen isim Kerem Aktürkoğlu oldu.
Yani, futbolcunun uyumu, takıma adaptesi ve başarısı pek bonservisle endeksli olmuyor.
7 maçta 5 beraberlik, 2 yenilgi.
Bu 5 beraberliğin 2'sini yenip 3'ünü yenilsek daha mı iyiydi?
Puan olarak evet, ama en azından istikrar ve kazanma umudu olarak; tartışılır.
Galatarasay'a yenilmeyen Türk takımı yok.
Beşiktaş'a nasıl yakalandığımızı Sergen Yalçın bile söyledi.
Yenilgileri geçtik, beraberliklerde ise ''Yenemiyorsan, yenilme'' durumu en doğrusu.
2 Maçta biz, 3 maçta rakiplerimiz skoru koruyamadı.
Ve bazı meslektaşlarımın, son zamanlarda Ali Çamlı ismini ısrarla gündeme getirdiğini görür oldum. Yersiz ve anlamsız bir ısrar.
Her görüşe ve fikre de saygılı olduğumu belirtmeden de geçemeyecek.
Dahası, kişilerin samimiyetini bildiğim için altında Çapanoğlu da aramıyorum..
Ama suni bir gündem.
Eskilerin meşhur sözünü herkes bilir;
''Bekara, karı boşamak kolaydır''
Öyle oturduğun yerden onu alıp, onu satacak. İstediğini getirip, istemediğini yollayacak bir güç daha futbol dünyasında yokken, Kayseri'de maalesef spor kamuoyunda bazı isimler bu Donkişotluğu yapmakta..
Şaşkınlıkla izliyorum.
Bakın Ali Çamlı'yı da severim.
Son görev döneminde en çok eleştirenler arasında yer aldım.
Ardından karşı karşıya oturduk ve bir röportaj yaptım.
Ben sordum o anlattı.
Ve beni ikna etti.
söylemleri, çabası ve gayreti nedeniyle de destek verme kararı aldım.
Yaptığım röportajı da bu sitede yayınladım.
Göreve gelmesini en çok isteyeceklerden birisi de ben olurum.
Ama Sezar'ın hakkını da Sezar'a verelim.
Cebinden, evinin rızkından para harcamış, bu takımı bir yerlere getirmiş Nurettin Açıkalın'ın daha kredisi yarıya bile inmemişken, nereden çıkıyor bu dere geçerken at değiştirme rüyası.
Bu radikal kararın etkilerini kim hesap edecek.
Bilmeyenler için söyleyeyim, Nurettin Açıkalın geçen sezon takım ligde kalınca bırakmak istediğinde ''Hayır'' denmeseydi, bugün başkan kim olursa olsun, bu tribünler Nurettin Açıkalın diye tezahürat yapacaktı.
Birilerinin kendisine parayla dedirttirmeye çalıştığı ''Efsane'' sözünü, bu taraftar onun için söyleyecekti.
Çünkü bir sezon önce, mucizeyi gerçekleştirmişti.
Şimdi çıkıp, başkan değişimi gibi iddialar sadece Kayserispor'a zarar verir.
Ali Çamlı'yı yıpratır.
Nurettin Açıkalın'ın da hevesini kaçırır.
Daha 1 yıl önce tribündeki taraftarla karşılıklı küfürleşmiş bir isim, ilk fırsatta göreve davet edilirse; bu Ali Çamlı isminin yıpranmasına neden olur.
Evet, yineliyorum;
Bence de Ali Çamlı gelsin.
Ama, Nurettin Açıkalın, ''Ben bu şehir ve bu takım için misyonumu tamamladım'' dedikten sonra.
''Ne yapsam yaranamıyorum. Kayserispor'un geleceğini karartmamaya çalıştıkça, ben tukaka oluyorum. En iyisi mi, başarılıyken bırakayım'' dedirttikten sonra değil.
Zaten Ali Çamlı'nın da böyle bir isteği yok.
Kendi söylemini aktarayım, ''Ben bu takıma gelmek istesem Nurettin'e söylerim. O benim kardeşim. Hatta onu da yine yönetimde yanıma yazarım'' dedi.
Ama şimdilik düşünmediğini ifade etti.
Kayserispor'un stresi insanı sağlığından ediyor. Ali Başkan yeni kavuştu sağlığına..
Herkes, bir Berna Gözbaşı değil ki, başkanlık yaparken gençleşsin.
Kayserispor'un başına geçince işleri rast gitsin de zenginleşsin.
Ali Çamlı cebinden yüz binlerce Euro'yu bu kulübe aktardı.
Üzerini çizdi.
Nurettin Açıkalın, hakeza öyle.
Temlik koymadı, Kayserispor'un 2-3 yıllık gelirine göz dikmedi.
Velhasıl kelam, skor yazarlığından ve anlık taraftar refleksinden arınıp biraz daha geniş düşünmek, öyle sanıyorum ki Kayserispor için daha iyi olacak.
Olmayan bir suni gündemle yaratılacak kaos, Kayserispor'da ve dolayısıyla Kayseri'de bir krizin kapısını açar.
Bu kriz, hepimizi götürür Maazallah!