Sağlık

Sağlığı Tehdit Eden Gizli Tehlike

Gece yemek yemek keyifli bir kaçamak gibi görünse de, süreklilik kazandığında sağlığı tehdit eden bir davranış haline gelebilir.

Gece atıştırmaları zaman zaman yapıldığında genellikle bir sorun oluşturmaz. Ancak bunun alışkanlığa dönüşmesi ve her gece kontrolsüz şekilde yemek yenmesi, dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Uzmanlar, gece aşırı yeme davranışının başlı başına bir sağlık sorunu olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda farklı görüşlere sahip olsa da, bu alışkanlığın ciddi etkileri olduğu konusunda hemfikirdir. Bilimsel araştırmalar, gece yemek yemenin vücudun doğal metabolik döngülerini bozarak kilo artışına ve çeşitli sağlık problemlerine yol açabileceğini ortaya koyuyor. Bunun temel nedeni, metabolizmanın genetik olarak belirlenmiş sirkadiyen ritimlere göre çalışmasıdır. Bu ritimlerle uyumlu olmayan bir yeme düzeni, vücutta önemli dengesizliklere neden olabilir.

GECE YEME BOZUKLUĞUNUN İKİ TÜRÜ:
Gece yemek yeme alışkanlığıyla ilgili olarak iki temel durum ön plana çıkmaktadır: Bunlardan ilki, kişinin uyku sırasında veya uyku ile uyanıklık arasındaki yarı bilinçli hâlinde yemek yemesiyle ortaya çıkan uykuyla ilişkili yeme bozukluğu; ikincisi ise, bireyin günlük kalori ihtiyacının büyük bir kısmını gece geç saatlerde karşılamasıyla tanımlanan gece yeme sendromudur.

UYKUYLA İLİŞKİLİ YEME BOZUKLUĞU:
Uykuyla ilişkili yeme bozukluğu, kişinin uyurgezerlik hâlindeyken ya da uyku ile uyanıklık arasındaki yarı bilinçli bir durumda yemek yemesiyle ortaya çıkar. Bu kişiler genellikle ne yediklerini hatırlamazlar; sabah uyandıklarında ise yataklarında yiyecek kırıntıları veya ambalajlarla karşılaşabilirler. Nadir görülen bu durum, ciddi bir sağlık problemi olarak değerlendirilmektedir.

GECE YEME BOZUKLUĞU VE ETKİLERİ:
Gece yeme sendromu ise çok daha sık rastlanan bir tablodur. Bu durum, bireyin günlük kalori ihtiyacının büyük bölümünü gece geç saatlerde karşılamasıyla tanımlanır. Araştırmalara göre gece yeme sendromuna sahip kişiler, akşam saat 6’dan sonra aldıkları kalorinin büyük kısmını özellikle akşam 8 ile sabah 6 arasında tüketmektedir.
Genel nüfusta görülme oranı %1–2 civarındayken, obezite tedavisi gören kişilerde bu oran %9–14’e, ileri düzey obezite vakalarında ise %27’ye kadar çıkabilmektedir. Ayrıca gece yeme sendromunun psikiyatrik rahatsızlıklarla da bağlantılı olduğu bilinmektedir. Özellikle akşam saatlerinde depresyon belirtilerinin artması, bu bireylerde sıkça gözlemlenen bir durumdur.

NEDEN OLUR VE NASIL ÖNLENİR?
Gece yeme sendromunun kesin nedeni henüz bilinmemektedir. Ancak uzmanlar, bunun uyku, iştah ve ruh halini düzenleyen hormonlardaki bir dengesizlikten kaynaklanabileceğini düşünüyor. Çoğu kişi gece atıştırmalarında karbonhidrat ağırlıklı ve rahatlatıcı yiyeceklere yöneliyor; bu durum, bir tür kendi kendine rahatlama yöntemi olarak değerlendiriliyor.

KONTROL ALTINA ALMA YOLLARI:
Gece yemek yeme alışkanlığıyla başa çıkmanın ilk adımı, bir doktorla görüşerek kapsamlı bir sağlık değerlendirmesi yaptırmaktır. Bu alışkanlığın altında bir ruhsal sağlık sorunu —örneğin depresyon veya kaygı bozukluğu— bulunup bulunmadığını anlamak için bir psikiyatrist veya terapistten destek almak faydalı olabilir. Eğer böyle bir durum varsa, tedavi süreci yeme alışkanlıklarının düzenlenmesine de yardımcı olur.

Bunun yanı sıra, bir diyetisyenle çalışarak gün boyunca daha dengeli bir beslenme programı oluşturmak, gece yemek yeme isteğini azaltabilir. Gece yeme alışkanlığını tetikleyen durumları fark etmek ve bunları kontrol altına almak da oldukça önemlidir. Bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemler, bu alışkanlığı kırmada etkili olabilir. Ayrıca stres azaltıcı teknikler, meditasyon ve nefes egzersizleri de gece mutfağa yönelme isteğini düşürebilir. Bazı araştırmalar, belirli ilaçların da destek olabileceğini göstermektedir; ancak bu seçenekler mutlaka doktor kontrolünde değerlendirilmelidir.