Eskiden hakkında en ufacık bir suçlama ve bu suçlamayı gerçek delilleriyle bertaraf edemeyen siyasetçiler seçmenin gözünde hem kendisini, hem de partisini küçük düşürmemek için istifa ederdi.
Şimdi geldiğimiz noktada, seçmeni önemseyen de yok.
Sözüm ona adam yerine koyan da.
Yeni yüzyılla birlikte işler değişti.
Deprem oldu, sel oldu, sorumlular istifa etsin denildi.
''Doğal afete biz ne yapalım'' şeklinde bir savunma oldu. Seçmende bunu kabul etti.
Bakanların, milletvekillerinin garip insanlarla fotoğrafları çıktı.
''Tanımıyoruz, fotoğraf çektirmek istediler. Çektirmeyelim mi'' dediler.
Ona da kabul..
Ama bu sonuncusu siyasetin artık cılkı çıktı denilecek türden.
Yeniden Refah Partisi'nde yeni bir yönetim göreve geldi.
Başkanından itibaren komple değişti.
Bu yönetimi de Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'ın izniyle kurmayları onayladı.
Yeni başkan Abdullah Turaç basın karşısına çıktı, kendini tanıttı. Hedeflerini ve partisi için yapacaklarını anlattı.
Ama hiç bir basın mensubuna Dolandırıcılık şüphesiyle 2022 yılının sonunda gözaltına alındığını, 2023 yılının başından itibaren hakim karşısına çıktığını ve hatta tutuksuz yargılandığını söylemedi.
Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği ekiplerince bir sabah Şafak Operasyonu ile yatağından kaldırıldığını söylemedi.
Şafak operasyonu yapılması için teknik takip gerektiğini söylemedi. Teknik takip için uzun süre dinleme gerektiğini söylemedi.
Teknik takibe konu olacak nasıl bir suça direk yada dolaylı karıştığını söylemedi.
Onu da ben söyleyim; Kurulan bir medikal firmaları üzerinden, irtibat kurdukları şahıslara yaptıkları ticari faaliyet çerçevesinde para kazanma ve yüksek kar vaatlerinde bulunduğunu, ilk başlarda güven kazanma adına cüzi miktarda kar payı adı altında para ödemesi yaptıkları, ardından da kişilerin güvenini kazandıktan sonra yüklü miktarda aldıkları paraları ödemeyerek şahısları mağdur ettiklerine dair suçlamalar yüzünden şafak operasyonu geçirdiler.
Devam edelim..
2'si kadın birisi kendi toplamda 4 kişinin basın mensuplarının önünden elleri kelepçeli, yüzlerini gizleyerek geçip gittiklerini söylemedi.
Hakkında hala devam eden bir dava olduğunu söylemedi.
Hadi bunu gazetecilere söylemedi.
Parti genel merkezine de mi söylemedi?
Söylediyse, hakkında dolandırıcılık şüphesiyle dava açılan birisi nasıl Yeniden Refah Partisi gibi Türkiye'nin köklü ve önemli bir partisinin il başkanı olmasına izin verildi?
Bunu parti yönetimi nasıl ve hangi gerekçeyle kabul etti yada göz ardı etti?
Bu durum sağ kesimin dini ve ahlaki inançlarına ters değil mi?
Kul hakkı yemiş olması şüphesi olan birinin il başkanlık adaylığına ''aklan da gel'' denmesi gerekmiyor mu?
Yoksa, Yeniden Refah Partisi'nin seçmene bakış açısı mı değişti?
Benim mi siyasette kaçırdığım bir şeyler oldu?
Hele hele yaklaşan yerel seçimler öncesinde Kayseri'den belediye başkan adayı çıkartmayı düşünen bir Yeniden Refah Partisi için bu durum garip değil mi?
Bir diğer varsayıma gelirsek, parti genel merkezine söylemedi.
Eğer söylemediyse, daha büyük bir skandal yok mu ortada?
İl başkanı olarak bir şehirde kendilerini temsil etmesi için görevlendirilen bir kişinin daha ilk icraatının genel merkezden bazı önemli bilgileri saklaması olmuyor mu bu?
Ben anlamadım !
Aşağı tükürsek sakal, yukarı tükürsek bıyık.
Kaldı ki, bizzat kendim Yeniden Refah Partisi Kayseri İl Başkanı Abdullah Turaç ile görüştüm. Kendisini masum olarak addederken, mahkemenin bittiğini ve aklandığını söyledi. Bende kendisinden davanın kararını bana da gösterebilmesinin mümkün olup olmadığını sorduğumda ''Avukatım bana böyle söyledi. Davanın kararı yok bende'' dedi.
Sordum, ''Türkiye'de 10 ayda hele de bunun 2 aylık süreci adli tatile denk gelmişken bir ceza davasının sonuçlandığını ben hiç duymadım. Sizinki nasıl böyle sonuçlandı'' dediğimde aldığım cevap ''bilmiyorum'' oldu.
Parti genel merkezinin bu durumu bilip bilmediğini sorduğumda, ''Biliyorlar'' dedi.
Bunlar bizim aramızdaki telefon konuşmasında geçti.
Kapanış mı ?
''Yazma da gereğini yapalım'' teklifiyle gerçekleşti.
Bu cümleye cevabımı da belki Yeniden Refah Partisi'nin dolandırıcılık suçlamasıyla gözaltına alınan Başkanı Abdullah Turaç verir.
