Kayseri'de olmaz denilenler oluyor. Mülki amirler açılış gezmekten, asli görevlerini unutur oldu. Ve sonuç ortada. Bir nesil belki de sayelerinde yok oluyor.
Bir haber kaleme aldım.
Konu bir kaç öğrenci.
Konunun bana göre baş aktörü İdeal Eğitim Kurumları.
Ama perde arkasındaki İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen..
Konu daha 15 yaşına gelmemiş çocuklar olduğu için, olayı ayrıntıya girmeden geçeceğim.
Ama bu olayın müsebbibi olanların hesap vermesi için karşıma almam gereken kim varsa alacağım.
Mesele İdeal Eğitim Kurumları'nı ticarethane gibi işleten sahiplerini.
Oradaki çocukları öğrenci gibi değil de, birer müşteri gibi gören okul müdürlerini.
''Ben maaşımı alayım, aman etliye-sütlüye karışmayayım. Zaten kaç kuruş maaş alıyorum ki'' diyen öğretmenlerini.
Hepsinin tek tek cezalandırılması gerekmez mi?
Peki bu isimlere kim cezalandıracak?
İl Milli Eğitim Müdürü.
Yani Coşkun Esen.
Olayı duyduğumda kanım çekildi.
Görüntüleri utancından tamamen izleyememiş biri olarak, günün ilk saatlerinde Coşkun Bey'i aradığımda duyduğum ''Olaydan haberim yok'' cümlesinin kulağımdaki çınlaması bu yazıyı yazarken bile geçmedi.
Tabii..
Vali peşinde koşmaktan, belediyelerin açılışlarında boy göstermekten, cemaatlere yer tahsisi için adeta kılavuzluk yapmaktan, gerçek işi olan öğrencileri unuttu.
Eyyy Müdür Bey.
Senin çocuklarının altı kuru, keyfi yerinde belli ki.
Ama ben ve benim gibi binlerce ailenin ne keyfi yerinde, ne de çocuklarının altı kuru.
O okulda olan skandalı ''Görmedim, duymadım, bilmiyorum'' deyince, kafanı kuma gömünce değişen tek şey; Yeşermesini beklediğimiz yeni nesillerin çürümüşlüğündeki artan sayı oluyor.
Senin devletin aracıyla, fors atmak için, siyasi bağlantılarını güçlendirmek için gittiğin her açılışta bir genç daha muhtemelen bataklığa sürükleniyor.
Okulda ya da okul çevresinde..
Bir öğrenci nasıl bu kadar rahat hareket edebiliyor.
O okul denen, 4 tarafı duvarlarla çevrili ticarethanenin gelir kaynağı olarak görülen aileleri, çocuklarının giderlerini ne şartlarla ödüyor.
Bu mu karşılığı?
O okulda çocuğu olan bir çok aile, hala olayı bilmiyor.
Ne okul yönetimi, ne de milli eğitimden birisi ya da kaymakamlık yetkilisi; konuyla ilgili bilgilendirme yapmıyor veliye.
Çünkü böyle bir şeyde veliler, çocuklarını okuldan alabilirler.
Tabii ya, hangi veli çocuğunu okula diye bir bilinmeze göndermeyi kabul eder ki?
Ticarethane zarar eder.
Orası Zarar ederse, Milli Eğitim yetkilileri nasıl eli arkasında açılış takip edecek.
Müdür Bey, bu işin vebali senin boynuna.
O olaya karışmış gençlerin tamamının sorumluluğu sizde.
Kontrolden uzak, teftişten uzak bir yönetim şekliyle,
Suçlusunun da, mağdurunun da, yaşadıklarının sebebi olmaktan ötürü içiniz elverirse gurur duyabilirsiniz.
Yineliyorum, sadece gelir kapısı olarak bakılan o okulun çocukları, bu ülkenin geleceği.
Ve sizin bu yaklaşımınız, Türk Milleti'nin geleceğine balta vurmaktır.
Olayın üzerinden neredeyse 1 hafta geçti.
Okul hakkında soruşturma olmadığını, sizin ''Konudan haberim yok'' söyleminizden anlıyorum.
Bu yazıyı okuyunca belki, bir şeyler dank eder de..
Önce Talas İlçe Milli Eğitim Müdürü hakkında soruşturma başlatırsınız.
Ardından o okulun alabileceği en yüksek cezayı ibret-i aleme olsun diye kestirmek için çaba harcarsınız da, diğer okullar artık ''Olay okul bahçesi dışında oldu'' cümlesiyle ''Banane'' der gibi geçiştirmeye kalmaz.
Bu kentin en büyük mülki amiri olan Vali Gökmen Çiçek de, 14 yaşına kadar düşmüş rezilliğin hesabını İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen'e sormalı.
Hatta sormakla da kalmamalı, ''Huzur şehri Kayseri''nin namını korumak için gereğini de yapmalı.
Yoksa o yetkililer; görevlerini yapmadıkları gibi, o çocukların yaşadığı olayı ''Ailelerde, çocuklarını okula göndermesinler. Suçlu onlar '' bile derler.
Sizden beklediğim birazcık mahcubiyet duymanız;
Son yılların en başarısız Milli Eğitim Müdürü unvanının apoletini yakanıza takmak üzere olmaktan ötürü.