Ve on binlerce Kayserisporlu'nun korktuğu başına geldi.
Hayaller değil, gerçeklerle yüzleştik.
Peş peşe 7 Lig maçında sıfır çektik.
Bir de kupayı koy, tam 8 maçtır yeniliyoruz.
Kupayı da katarsan son 3 maç, bizden geride takımlara yenildik.
Gençlerbirliği, İstanbulspor, Samsunspor.
Evet, Süper Lig'de kaybeden her takımın yaptığı gibi, bizde de günah keçisi hakemler oldu.
Verilmeyen, bence tartışmalı bir penaltı. Verilse de olur, verilmese de.
Hatta hakem gayet güzel maç yönetti.
Amaç Kayserispor'u tırpanlamak olsa, verdiği penaltıyı iptal etmez, maçı daha erken kopartırdı.
Ama tepki göstermek saçma mı?
Asla.
Bu ligde ağlamayana meme yok.
Sesi az çıkanın tepesine daha fazla çıkıyorlar.
O yüzden kulüp adına Samet Koç'un, şehir adına hem Baki Ersoy'un, taraftarlar adına Ahmet Dirgenali'nin tepkisi çok yerinde ve doğru.
Bu paravanın bir tarafı.
Peki ya diğer tarafı?
Hırsızın hiç mi suçu yok?
Kayserispor'da hiç mi suç yok?
O penaltıyı hakem verse, maçın 1-1 biteceğine ya da 1-2 Kayserispor'un alacağına kim gönülden inanırdı ki?
Rakip kaleye gitmekte adeta güçlük çeken, gol atmaktan adeta korkan, özgüveni kırılmış bir Kayserispor izlemiyor muyuz son bir kaç haftadır?
Hakemlere sığınmak sadece suçu başkasına atıp, bahane üretmek olmuyor mu?
7 Lig, 1 kupa toplam 8 maçtır kaybeden dünyanın hangi takımında teknik direktöre sabır gösterilir.
Size söyleyeyim 4 maçta hoca, diğer 4 maçta da önce sportif direktör sonra başkan giderdi.
Biz de tek giden var, o da bu takıma artık güvenini yitiren taraftarlar.
Kayserispor'u Ali Çamlı'ya kimse hesap sormadıkça; Sportif Direktör Murat Duman'a ''Hay senin yapacağın transferleri demedikçe''
Teknik Direktör Recep Uçar'a, ''Bu takım neden savaşmıyor, neden koşmuyor, neden korkuyor'' demedikçe hiç bir şey de değişmeyecek!
Çok değil 2 ay öncesine kadar Avrupa hayalleri kuran bir takımın, bugün küme düşmekten söz ediyor olmasının faturası sadece hakemlere ve TFF'ye kesiliyorsa; ben bu işte artık iyi niyet aramam..
Kayserispor'da yönetim zafiyetinin dışında durumlar olduğuna yorarım. ''Maç kazanıp Yapı Kredi Bankası'nın borcunu mu ödeyeceğim'' diyen bir başkanın bu sözlerini hayra değil şerre yorarım.
Hatta, yenilgiyi direk ona bulurum.
Bahoken gibi yedek forvetten öteye gitmeyecek bir oyuncuya güvenip Thiam'ın satılmasına izin verdiği için Murat Duman'a bulurum.
İlk onun görevine son veririm.
Transfer tahtası kapalı takımının Kemen ve Thiam gibi 2 önemli oyuncusunun gitmesine göz yummasından ötürü, tepkisi varsa sesli dile getirmemesinden ötürü Recep Uçar'a bulurum.
Tüm bunlar bittikten sonra hakeme dönerim..
Yani iğneyi kendime batırır, sonra çuvaldızı elime alırım !
