Bebek Firarda-2

Yavuz Yıkılmaz

26-12-2022 00:00

Hümeyra Öztürk..
Bu ismi duyanınız oldu mu bilmem!
Ben yeni duydum.

Tüp Bebek doktoru kendileri.

Karşıma, sosyal medyada tesadüfen çıktı. Tüp Bebek alanında kendine yer yapabilmek için kullandığı sayfasında sürekli yaptığı paylaşımları görünce adını öğrendim.
Tüp bebekte alanında Kayseri'de birçok başarılı isim duydum ama Hümeyra Öztürk ismini ilk kez duydum.
''Benim cehaletimdir, bilmiyorumdur'' dedim. ''Yenidir, yollarımız kesişmemiştir'' dedim.
Ama ne yalan söyleyeyim. Takip etmeye de devam ettim.

Yaptığı paylaşımları önceleri ciddiye aldım. Çünkü dikkatimi çekti.
Sert iddialardı.
Sonraları ise komik gelmeye başladı.
Ablamız diğer tüp bebek doktorları gibi, iş paylaşmıyor, dedikodu paylaşıyordu çünkü.
Çalıştığı hastanelerden çıkış şekillerini anlatıyor.
Üşenmedim, araştırdım. Bu ablamız nerelerde çalışmış diye!

Erciyes Kartal Hastanesi'nde çalışmış.
Oradan bir çıkışı varmış. Ne çıkış, hala ne bir doktor, ne bir çalışan, ne bir hasta öyle çıkmamış oradan.
Ardından 3 gün 3 gece kutlama yapılmış.
Gitti diye mi, yoksa onlarda çalıştı diye mi anlamadım!

Sonra Hüma Hastanesi'nde çalışmış ki, bunu araştırmaya bile gerek yok, kendisi zaten sosyal medya hesabından bu konuyu sürekli anlatıyor.
Yanlış yönlendirmeyim ama, bende oluşan kanı kovulduğuna dair. Çünkü en çok oradan yaralı gibi. Üstü kapalı anlattığı şeylere bakılırsa Hüma Hastanesi olarak Başhekim Erşad Batmaz, ablamız Hümeyra Öztürk ile çok uğraşmış. Paylaşımlarında Avukat diye söz ettiği kişi de Erşad Batmaz'ın kızı Hande Gemici olmalı. Çünkü Hande Hanım Avukat ve anlatım cuk diye oturuyor.
Ve Hümeyra hanım da kendisiyle uğraşan (!) baba-kız ile sosyal medya da uğraşıyor.

Sonra System Hastanesi.. Orada da çalışma hayatı da kısa sürmüş.
Onun orada hastalara neler yaptığını ve neler söylediğini de belki Bebek Firarda-4 ile karşınıza getiririm ki, hastalara yaptıklarıyla ilgili itiraflar ve hastaları için söylediği sözleri ne unuttum ne de sildim..

Sonra Acıbadem Hastanesi. Bu hastane hakkında konusundaki detaylara ulaşınca da, Murat Tandoğan hocamın kulaklarını çınlatmadan duramadım.
Şimdilerde Mustafa Taş hocam ile emin ellerde olan Acıbadem Kayseri'nin geçmişine baktığımda verilmiş sadakası varmış dedim.

Ve merak ettim. Kayseri'de hepi topu 7-8 özel hastane var. Ve hepsinde de bu ablamız mı mağdur olarak ayrılmış diye de kendi kendime sordum.
Kendim bile, kendimi Hümeyra Öztürk'ü haklı bulacak bir gerekçe sunup ikna edemedim.
Ama, bu benim görüşüm.
Kendi savunmasını kendi yapan Hümeyra Doktor elbette ki haklıdır. Aksi ispatlanana kadar da haklı kalacaktır.

Günümüzde Memorial Kayseri'de Dış Hekim olarak görev yapan Hümeyra Öztürk'ün buradaki mesleki ömrünün uzun sürmesini temenni ederim.
Nitekim bir Eskişehirli bir tabip olarak kendisine bu kadar çok kapı kapatması, Kayseri defterinin de sonlarına gelmesine yol açabilir. Kayseri böylesi bir doktorsan mahrum kalabilir!

Fakat, geçtiğimiz gün kendisi için söylediği ''Şizofreni değilim, ama Anksiyete ilacı kullanıyorum'' ifadesi garibime gitti.
Özgüvenine hayran kaldım. Kendisiyle barışık ve sorunlarıyla yüzleşmiş birisi.
Ben olsam yapamazdım.
Hasta kaybederim, ''Psikolojik sorunları olduğunu açıklayan bir doktora kim, neden tedavi olmak için gelsin ki'' der, susardım.
Ama o öyle yapmadı.
''Gidenler gitsin, kalan sağlar bizimdir'' dedi. Ona güvenen belki 3-5, belki 5-10, belki de daha fazla hastasına sırtını dayadı.
Ve Duygu Durum Bozukluğu olarak adlandırdığı sorununu herkesle paylaştı.

Yazdım Google'ye ''Anksiyete ne demek?'' diye.
İşte aldığım cevap, ''Anksiyete bir diğer adıyla kaygı bozukluğu, psikolojik bir rahatsızlıktır. Günlük hayatımızda ara sıra anksiyete yaşamak olağandır. Çünkü zaman içerisinde karşı karşıya kaldığımız olaylardan ötürü endişelenebilir ya da gelecek ile ilgili maddi-manevi anlamda kaygılar duyabiliriz.'' oldu.

''Anksiyete insana neler yapar?'' diye bir başlık çıktı.
Ona da tıkladım.
''Anksiyete bozukluğu olan insanlar için stres, panik ve endişe gibi duygular daha uzun sürer, daha aşırı ve kontrol etmek çok daha zordur. Semptomlar arasında huzursuz veya heyecanlı hissetmek, panik atak, konsantrasyon veya uyku sorunu, terleme, nefes darlığı, baş dönmesi ve kalp çarpıntısı da olabilir'' cevabı çıktı karşıma.

Eğer bu durum için kendisinin de dediği gibi ilaç kullanıyorsa, ilaç bir tedavi şekliyse, bu konuda ne gerekiyorsa yapılmalı. Allah beterinden saklasın.
Fakat, bu ilacın yan etkilerini ve kullanmayı bıraktıktan sonraki evrelerini okuyunca, neden her çıktığı yerde kendisinin haklı olduğunu anladım.
Neden, sürekli eski kurumlarıyla ilgili olumsuz cümleler kullandığını bir nedene bağladım.
Ve neden onunla artık sağlık kuruluşlarının ortak yol yürümediğine bir kanaat getirdim.
Ne diyebilirim ki..

Allah acil şifalar versin.

Memoral Hastanesi,
elbet dış doktorda olsa, kendi adını kullanan Hümeyra Öztürk'ün durumunu biliyordur.
Olası risklerinden haberdardır.

Tüp bebek alanında yeni, genç ve sağlıklı hocalara ihtiyaç var.
Hümeyra Öztürk ismi de, bu ihtiyaçlara cevap verecek özellikleri neredeyse taşıyor. O yüzden Memorial Kayseri'nin bu hocaya rahatsızlığını göz ardı ederek sahip çıkıyor olması güzel.

Fakat, bilmem ne hastanesinde hastane çalışanı kadınların ''Grup'' yapıyor imasında bulunması hoş değil.
Hatta mide bulandırıcı.
Kendinisinin de o hastanelerden birinde çalıştığı göz önüne alınırsa, aklıma ilk gelen ''ilerde de Memorial Kayseri için sert iddiaların gelmesi muhtemel'' düşüncesi oldu.

Hümeyra Hanıma naçizane tavsiyem.
Bence, kol kırılır yen içinde kalır. Ekmek yediğiniz kurumlarla, yol ayrımına girmeniz onları tukaka yapmaz.

O yüzden çalıştığı hastanelerle, çalıştığı doktorlarla, üstatlarıyla uğraşmayı bırakmalı.
Boynuzun kulağı geçmesi için yapması gereken çalışmaktır.
Onlardan, iyi yönlerini kapmasıdır.
Önündekini geçmek için, çelme takmaya çalışarak değil de, onlardan daha azimli olarak aradaki farkı kapatmayı denemesini tavsiye ederim.

Aksi halde, bende oluşan intiba Türk halkında da oluşur.

DİĞER YAZILARI Ali Çamlı Sarı Öküzü Verecek Mi ? 01-01-1970 03:00 Mehmetlerin Paha Biçilemeyen Büyükkılıç Aşkı ! 01-01-1970 03:00 Kocasinan'da Kim Ne Alır ? 01-01-1970 03:00 CHP'lilerden Helallik İste Arıkan 01-01-1970 03:00 Tuz Kokuyor Sayın Valim Gökmen Çiçek ! 01-01-1970 03:00 Yöresel Hamleler, Algıda Saçma’cıklar ! 01-01-1970 03:00 Bir Lafa Baktım, Bir de Ali Çamlı'ya ! 01-01-1970 03:00 Öksüt için 1 can kaç para? 01-01-1970 03:00 Kim Bu Ali Hızar ? 01-01-1970 03:00 Tebrik Edilecek Adam Baki Ersoy 01-01-1970 03:00 Hırsızın Hiç Mi Suçu Yok? 01-01-1970 03:00 İmamın Kaybettiren Taktiği ! 01-01-1970 03:00 Kupada Küme Düştük ! 01-01-1970 03:00 Biz 40 kişiyiz Ali Çamlı, bir birimizi biliriz. 01-01-1970 03:00 Ali Çamlı'nın Sefa Paketi ! 01-01-1970 03:00 Dikkat Öksüt Madencilik Yetkileri de Kaçabilir ! 01-01-1970 03:00 Kayseri'de Gücün Simgesi Güçlünün Dostu Ali Çamlı 01-01-1970 03:00 Centerra Gold'un yeni Kumtor'u Öksüt Maden 01-01-1970 03:00 Öksüt 13 Milyon Doları Ne İçin Verdi? 01-01-1970 03:00 Öksüt Madencilik Yeniden Nasıl Açıldı ? 01-01-1970 03:00 Öksüt Maden ve Midemi Bulandıran Sorular ! 01-01-1970 03:00 Nerden çıktı bu Ali Alkan? 01-01-1970 03:00 Patron Çıldırmamış ! 01-01-1970 03:00 Nice Yıllara Şehzade'm ! 01-01-1970 03:00 Eski Refah Out Yeni Refah İn ! 01-01-1970 03:00 Bir Hayırsever Hikayesi: Abdullah Keskinkılıç 01-01-1970 03:00 Karpuzatan'ın İplikçisi! 01-01-1970 03:00 İmam Böyle Yaparsa ! 01-01-1970 03:00 Yapma Hoca, Din Kardeşisiniz! 01-01-1970 03:00 Ne Yılmaz'mış ! 01-01-1970 03:00 Bu ne Yaman Liyakat ! 01-01-1970 03:00 Bebek Firarda ! 01-01-1970 03:00