Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçe görüşmelerinin ardından 16 Ocak tarihinde yeniden çalışmalarına başladı. Saadet Partisi Grup önerisi üzerine söz alan Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan emekli maaşlarının yetersizliği, aylık bağlama ve güncellemelerdeki farklılıklar hakkında bir konuşma yaptı.
“Yoksulluk İçinde Yaşama Zamanı”
Arıkan konuşmasında “Emekli” kelimesinin anlamına değinen Arıkan, emekliliği “Yoksulluk İçinde Yaşama Zamanı” olarak değerlendirdi: Emekli ne demek? “Çalışarak geçirilmiş zamanın sonrasındaki dinlenme” demektir. Ama Türkiye’de bu “dinlenme” zamanı, “yoksulluk içinde yaşama” zamanına dönüşmüştür. Biz biliyoruz ki; emekli geçinemiyor, şu soğuk havalarda ekmek kuyruğunda bekliyor, pazara gidemiyor, evini ısıtamıyor, ilaç alamıyor, kirasını ödeyemiyor, torununa harçlık veremiyor.
Zam Oranları, Farklı Artış Oranları ve Kök Maaş Meselesi
Arıkan emeklilerin başta zam oranları ve kök maaş uygulaması olmak üzere hemen hemen her konuda mağdur edildiğini dile getirdi: “Bugün Türkiye’de Emeklilerin “emeklerini” hiçe sayan uygulamalar yapılıyor. Hemen hemen her alanda hak kaybı söz konusu. Öncelikle bize bir TÜİK masalı anlatıldı. O masalda deniyor ki: “2023 yılının son altı ayındaki enflasyon oranı %37,56’dır”. Bu masal üzerinden emeklilere deniyor ki “sizin de zam oranınız budur”. Fakat gerçek rakamın bu olmadığını hepimiz biliyoruz. Öte yandan farklı emekli grupları arasında, farklı artış oranları var. Bu durum emeklilik sistemimizdeki eşitsizliğe en bariz örneklerden biri. Halbuki bütün emekliler aynı rakamlar ve acımasız hayat pahalılığı ile karşı karşıya. Bir de kök maaş meselesi var. Ekonomi o kadar kötü yönetildi ki, 2019 yılında 5510 sayılı Kanuna ek bir madde ilave edilerek bir “taban rakam” belirlenmek zorunda kalındı.1.000 TL’den başlatılan o rakam sadece 3 senelik süreçte tam 5 defa güncellendi ve en son 7.500 oldu. Düne kadar, kök aylığı 7 bin 500 liranın altında olan kaç emeklimiz vardı biliyor musunuz? SGK’nın açıklamasına göre 7.500 TL düzenlemesinden 15 Milyon Emeklimizin yaklaşık 9 Milyonu bundan yararlanacak. Dün bir gelişme oldu, Sn. Cumhurbaşkanı “en düşük emekli maaşı 10 bin TL olacak dedi”. Bakın “burası çok önemli” -veya bir zamanların meşhur tabiri ile burası “çokomelli”- Sn. Cumhurbaşkanı ekledi ve dedi ki “2024’ü Emekliler Yılı ilan ediyoruz”. Sadece karın tokluğu için 17.000 lira lazım olan “Emekliler yılında”, en düşük emekli maaşı ile bir çokomel almak dahi lüks!
“Bize gelen emekli feryatları size gelmiyor mu?”
Arıkan konuşmasını tamamlarken iktidar milletvekillerine seslendi: “Bize gelen emekli feryatları size gelmiyor mu?”
“Şu an Genel Kurulda bulunan özellikle iktidar milletvekillerimize soruyorum: Bize gelen emekli feryatları size gelmiyor mu? Etrafınızda hiç̧ emekli dayınız, emekli halanız, emekli amcanız yok mu? Hallerini hiç̧ görmüyor musunuz? Türkiye’de 15 milyon emekli var, bunların 9 milyonu 7.500 TL’yle geçinmeye çalışacaktı, dün 10 bin TL yapma lütfunda bulundunuz. Bu 9 milyon düşük maaşlı emeklinin, evladı harçlık isterken yüzü kızaran emeklinin, ev sahibinden köşe bucak kaçan emeklinin izzet, onur ve haysiyetini bu Mecliste ne zaman konuşacağız?
Saadet Partisi Grubu olarak emekli maaşlarının yetersizliğini, aylık bağlama ve güncellemelerdeki farklılıkları konuşmak üzere Meclis araştırması önerisi verdik. Birazdan oylama yapılacak “hayır” oyu verirken “Hayır, biz emeklilerin meselesini konuşmak istemiyoruz.” derken 9 milyon emeklimizin izzetini, onurunu düşünerek lütfen oy verin. Konuşursak bu meseleyi çözeriz.
